|
Köy ve Değerlerimiz Bilmezler yalnız yaşamayanlar, Nasıl korku verir sessizlik insana; İnsan nasıl konuşur kendisiyle; Nasıl koşar aynalara, Bir cana hasret, Bilmezler… ( OrhanVeli ) İnsanlar bir canahasret, beton ormanında boğulurken, biz şanslıyız; böylesi güzel bir tabiatasahip bir köyde yaşamak dolayısıyla. Köy deriz de başka bir şey demeyiz. Kimilerişehre göç eder, hayatını bin bir zorlukla kazanmak için… Çoğumuz da göç yolunutakip etmişizdir. Şehir bize verdiklerini aldığında, bizim de ondan alacağımızbir şey kalmadığında düşer, koyuluruz köy yollarına… Köy, mutlak bir yuvadırbizler için… Şehirlerde yaşarız, lakin aklımızın bir köşesinde hep köyümüzvardır. Bir gün mutlaka döneceğim der gurbetçi… Gurbet dedik de gurbetkelimesinin kökü garip kelimesinden türemiştir. Yani bir nevi gurbette olanaslında gariptir. Avrupa’da çalışır gurbetçi, didinir; ancak hayalinde bir günmutlaka köye dönme arzusu hep canlıdır. Köyümüz burnumuzda tüter hele birgidebilsek diye… Artık Türkiye toplumunda köy mefhumu 45-50 yıldır yok olmaya,yıkılmaya yüz tuttu. Niçin mi? Elbette ki sanayileşme ve iş göçü gibisebeplerden ötürü… Vardığımızda ona sevindiğimiz, yere göğe sığdıramadığımızköyümüz, köylerimiz. Önce köy sakinleri birbirlerini tanırdı, şimdi ise köysakinleri bile artık birbirini tanımaz hale geldi… Köyde apartman yaşamı gibi bir şey bu aslında… Şunu ifade etmek gerekirse: Teknoloji bütün değerlerimizierittiği gibi köy ve köylülük değerlerimizi de yıkılmaya mahkum etti. Orhan Veli “İnsannasıl konuşur kendisiyle”diyor. Günümüz insanı artık kendisiyle konuşmuyor, bilgisayarlave televizyonla konuşuyor. Köy ve köylülük değerlerimiz hızla yok oluyor… İnsanlarane oluyor acaba? Paylaşamadığımız nedir şu mavi gök altında, şu kara toprak üzerinde… Bir filozof diyor ki: Dünyadasadece bir gerçek vardır, o da insandır. Sadece gerçek olan biz isek, bizi bizyapan değerlerimizi unutmayacağız. Değerlerimizi canlı tutacağız, diritutacağız. Saygılarımla…
Nafiz SELVİCAN |
Duyuru Arşivi |